Gönderen Konu: KAPI KİLİT HAZİNE  (Okunma sayısı 1358 defa)

  • S-Bahar Üye
  • *
  • Konu Sahibi
  • İleti: 34
  • Konu Sayısı: 33
  • Teşekkür Puanı : 0
KAPI KİLİT HAZİNE
« : 14 Aralık 2017, 23:41:48 »
Herşey bir kapı ve kilitten ibarettir. Elimizde bir anahtar ve açmamız gereken bir kapı olsa da o anahtarı kilide takıp açıp açmamak tercihimize kalmıştır... Bu cesaret isteyen bir iştir... Daha önce görmediğiniz bir mekanın kapısını açmak her zaman istenen sonuçları doğurmayabilir. İnsanın sürekli savaştığı iki duygusu vardır. Biri korku biri merak... Zıt kutuplar hikayesinin aynen uygulanabildiği duygulardır bunlar... Kapıyı açmaya çekinerek korkuyu, açma isteğinle merakı yaşatırsın... O iki duygu arasında gidip gelirsin hep... Bulacağın kocaman bir hazine de olabilir... Kocaman bir enkaz da... Ya da her ikisi de... Enkazı kazıp hazineye ulaşmak bir cesaret işidir... Genellikle ellerde anahtarlar ve açılmamış kapılarla yaşamaya devam ederiz...

Hep bildiğimiz mekanlarda olmak isteriz... Hep tanıdığımız duyguları yaşamak. Ama içimizde her an bir eksiklik hissederiz. Çünkü o anahtarı ve açılmayan kapıları biliriz. Hep kendimizden uzak tutmaya çalıştığımız sırlardır onlar... Güvenlik duygusu çoğu zaman huzurun yerini alır.

Herkesin bir kapısı vardır. Bir de anahtarı... her birimiz bir diğerinin kapısını açmaya korkarız... Bazen kendi çalınan kapımızı da... Çünkü anlatılmayacak ve de anlatıldığında hazinenin değil enkazın farkedilmesinden korkarız. Kimsenin ve kendimizin enkazların altından çıkacak hazinelere ulaşabileceğine ihtimal vermeyiz. Oysa hiç birimiz yaşamda birbirimizden mutlak üstün değilizdir. herkesin kendine ait çok değerli hazineleri vardır. Her birimiz birbirini tamamlayan hazineler olma şansına sahibizdir. Zaten hayatta yalnız kalmamayı tercih etmemizin nedeni budur. Hazinemizi çoğaltmak.

Her birimiz eksik kalan parçalarımızın peşindeyizdir. Bu yüzden onu(ları) bulduğumuz an bırakmamaya çalışırız. Sonra iş o parçayı anlamaya gelir. Öğrenmeye... öğrenme çabası içindeyken bir anahtar verilir elimize... Kapıyı açmamız için. Oysa o parçayı izlemek ve yanında olmak iyidir de onu açmak sanki tüm sihri ortadan kaldıracakmışçasına sonradan pişman olacağımız birşeyi yapacağımıza dair bir korkuyu barındırır. Kaçarız... Hem merak eder hem kaçarız... Merakımızdan ötürü kaçtığımıza her seferinde daha çok yakınlaşırız...Elimizde anahtar bu kez kaçtığımız kapı bir oyun halini almaya başlar. Bir an gelir o kapıyı açmaya karar veririz.

Ama o kadar çok kaçmışızdır ki anahtara rağmen kapının nasıl açıldığını unutmuşuzdur... Hatta kilidin değişmesi ise bir başka ihtimaldir... Ama açılmayan her kapı kaybedilen bir hazinedir.

İçimde bir hazine gizli diyebilmek ise insanın kendini bildiği ve bulduğu en güzel andır... bir başkasının hazinesine erişmek için önce kendi içindeki hazineyi keşfetmek zorundasındır. Önce kendi enkazını kaldırıp altındakini orataya çıkarmak... Ancak o zaman bir başkasını kendi hazinene götürebilirsin... Senin hazinene yürüyen biri ise kendi anahtarını mutlaka avcunun içine koyacaktır...









Tek ümidim hazinesinden korkmayan insanların yaşadığına inanmak... Anahtar ve kapı ise sadece bir cesaret işi...

Konuyu sosyal ağlarda paylaş

Ana sayfaya dön
Mesele insan olabilmekte

Etiket: